UÇAK YOLCULUĞUNDA
BAGAJ HASARI VEYA KAYBI HALİNDE TAŞIYICININ SORUMLULUĞU
Av.Yaşar Öztürk
ozturkylaw@ttmail.com
Bilindiği gibi, iç hat uçuşları ile yapılan hava taşımacılığı esas olarak 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu (TSHK) ve bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanununun(TTK) hükümlerine tabidir. Sivil Havacılık Kanununun 121. ve Ticaret Kanununun 781. maddeleri hükümlerine göre, taşıyıcı havayolu, yolcunun kaybolan bagajından veya bagajda meydana gelen kayıp ve hasardan sorumludur.
TSHK 121.madde hükmüne göre “Tescil ettirilmiş bagaj veya yükün kaybı veya zarara uğraması halinde, zarara sebebiyet veren olay, havayolu ile taşıma sırasında meydana gelmiş ise zarardan taşıyıcı sorumludur.”. Bu madde metninde yer alan tescil kelimesi, bagajın check-in işlemi sırasında havayolu yetkilisine beyan edilip bagaj kuponu ile kayıt alına alınması işlemi için kullanılan kelimedir. Bagajın tescil edilmiş olduğu, ileride kayıp halinde bu kupon ile kanıtlanacaktır. Bu nedenle bagaj kuponunun yolculuk sona erip, bagajlar teslim alındıktan sonra dahi bagaj ve içerisindeki eşyalarda herhangi bir hasar veya eksiklik olmadığından emin olana kadar saklanması gerekir.
TSHK 121. maddeden başka , TTK 781/1. madde hükmüne göre de eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya ve hasardan taşıyıcı sorumludur.
Uluslararası havayolu taşımaları, halen dünyanın bir çok ülkesinin taraf olduğu 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu hükümlerine veya Montreal Konvansiyonuna taraf olmayan bir ülkeye veya ülkeden hava taşıması yapılması sözkonusu ise Varşova Konvansiyonu hükümlerine tabidir. Türkiye Cumhuriyeti için 26 Mart 2011 gününden itibaren 1999 Montreal Konvansiyonunu yürürlüğe girmiş olduğundan, bugün itibariyle dünyada 103 ülke tarafından kabul edilen Montreal Konvansiyonu hükümleri bu ülkeler arasında yapılan havayolu taşımalarına uygulanacağından, Montreal Konvansiyonu açısından uluslararası havayolu taşımasında bagaj hasarı veya kaybı değerlendirilmelidir.
1999 Montreal Konvansiyonu (1999 MK) 17. maddesinde yolcuların ölümü ve yaralanması ile bagajın hasara uğraması halleri düzenlenmiştir. 17.maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre;
“Taşıyıcı, kontrol edilmiş bagajın tahrip olması ya da bagaja zarar gelmesi durumunda uğranmış hasara karşı sadece, bagajın tahrip olmasına ya da kaybolmasına ya da bagaja hasar gelmesine nede olayın hava aracı içinde ya da kontrol edilmiş bagajın taşıyıcının sorumluluğu altında bulunduğu bir esnada meydana gelmiş olması halinde sorumludur.Fakat, eğer hasar bagajın kendi içinde bulunan kusurlardan, bagajın kalite ve kötülüğünden kaynaklanıyorsa, taşıyıcı bu kapsama kadar sorumlu değildir. Kişisel eşyalar dahil olmak üzere, kontrol edilmemiş bagajların olduğu durumlarda, eğer hasar taşıyıcının, ya da bir çalışanının ya da acentesinin bir kusuruna bağlı olarak meydana gelmişse taşıyıcı sorumludur.” ve,
17.maddenin üçüncü fıkrasında da;
“ Eğer taşıyıcı kontrol edilmiş bagajın kaybolduğunu kabul ederse, ya da kontrol edilmiş bagaj ulaşmış olması gereken tarihten sonraki yirmibir (21) günün bitiminde ulaşmamışsa yolcu taşıma anlaşmasından doğan haklarını taşıyıcıya karşı uygulama hakkına sahiptir.” denilmektedir. 1999 MK 17/3 ile, bagajın varma yerinde uçaktan hiç çıkmaması veya yolcuya teslim edilememesi halinde, bagajın kaybolmuş sayılacağı ve bagaj kaybı için, yolcunun taşıyıcıya karşı haklarını kullanabileceği durumlar düzenlenmiştir. Bagajın kaybolduğunu taşıyıcı kabul ederse hemen, kabul etmezse 21 gün bekledikten sonra bagaj yine teslim edilemiyorsa, kayıp sayılacak ve buna ilişkin Konvansiyon hükümlerine göre yolcu veya bagaj sahibi taşıyıcıya karşı taşıma anlaşmasından doğan haklarını kullanacaktır.
Hem ulusal hem de uluslararası mevzuatta, havayolu taşıyıcısının, taşınmak üzere teslim aldığı kayıtlı bagajın, havayolu ile taşıma sırasında uğrayacağı zarardan sorumlu olacağı böylece saptanmaktadır.
1999 Montreal Konvansiyonunda da, Varşova Konvansiyonunda olduğu gibi taşıyıcının, bagaj hasarı veya kaybı halindeki sorumluluğu sınırlandırılmıştır. 1999 MK. 22inci maddesinin ikinci fıkrasında;
“Bagaj taşımacılığında, kontrol edilmiş bagajın taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda yolcu bagajın ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe taşıyıcının bagajın tahrip olması, kaybolması ya da bagaja hasar gelmesi halinde her yolcu için sorumluluğu 1000 Özel Çekme Hakkı (ÖÇH) ile sınırlıdır[1] Diğer durumda, ödenecek toplamın, yolcunun varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır.”
1999 MK 22. maddesinin 5. fıkrasındaki düzenlemeyle de, taşıyıcının sorumluluğunun sınırının kalkacağı, diğer bir deyişle 22/2 fıkra hükmünün uygulanmayacağı durumlar belirtilmektedir. 22/5. fıkra hükmüne göre; taşıyıcının bir çalışanının veya acentesinin bir fiili veya ihmalinin gerçekleşmesi durumunda çalışan ya da temsilcinin istihdamları kapsamında hareket ettiklerinin de ispatlanması kaydıyla, eğer hasarın taşıyıcının bir çalışanının ya da temsilcisinin hasar vermek niyetiyle (kasdıyla) ya da hasarın muhtemelen oluşacağı bilinerek dikkatsizce yaptığı bir fiili veya ihmali neticesinde oluştuğu ispatlanırsa, bu maddenin 1. ve 2. fıkralarındaki koşullar geçerli olmayacaktır. Uzun lafın kısası, taşıyıcının adamlarının veya temsilcisinin kasıt veya hasarın muhtemelen oluşacağı bilinerek dikkatsizce yapılan bir fiili (willful misconduct) veya ihmali sonucu hasar veya kayıp oluşmuşsa, taşıyıcı sınırlı sorumluluktan faydalanamayacak ve hasarın tamamını tazmin etmekle mükellef olacaktır.
Uçuş sonrası bagajını almak istediğinde, bagajı hiç teslim edilmeyen veya hasarlı teslim edilen yolcunun, durumu derhal havaalanındaki havayolu taşıyıcısına ihbar ederek bildirmesi gerekir. Özellikle hasarlı bagajın veya yükün, bunları teslim almaya yetkili kişi tarafından itiraz edilmeden kabulü, bagajın veya yükün taşıma belgesine (bilete, hava yük senedine) uygun olarak ve iyi durumda teslim edildiklerine karine teşkil eder. (TSHK 128/1, 1999 MK. 31/1, VK 26/1). Bu özellikle bagajdaki hasarın dışarıdan ilk bakışta görülebilecek durumda olması hali için söz konusudur. Harici muayene ile anlaşılamayan, ancak daha sonra yapılacak bir muayene ile anlaşılabilecek olan hasar veya kayıplarda ise, teslim almaya yetkili kişi tarafından hasarın veya kayıbın öğrenilmesinde derhal ve teslimlerinden itibaren yolcu bagajı için en geç yedi gün içinde ve yük için en geç ondört gün içinde taşıyana (havayoluna) ihbarda bulunulması gerekir. (TSHKmd. 128/2, 1999 MK 31/2)
Bu ihbar süreleri uluslararası uçuşlarda Montreal Konvansiyonunun 31/2.maddesine göre; hasar halinde, teslim almaya yetkili kişinin, hasarın farkedilmesinden sonra derhal taşıyıcıya şikayette bulunması ve bu şikayetin, bagaj için alınışından itibaren en geç yedi gün ve yük için en geç ondört gün’ dür.
Bagajda hasar ve kayıp olduğu veya gecikme halinde ne yapılacak?
Öncelikle bagajda hasar, kayıp veya gecikme söz konusu ise ve harici muayene ile ilk bakışta bu hasar veya eksiklik anlaşılıyorsa veya bagaj hiç gelmemiş ve alınamamışsa, öncelikle havaalanında havayolu taşıyıcısının “kayıp eşya” bürosuna veya kontuarına kupon ve biletle başvurarak, hasar veya eksiklik veya kayıp taşıyıcısının yetkilisine bildirilmelidir. Bu sözlü bildirim üzerine, havayolunun kayıp eşya bildirimlerini kabul ettiği formun doldurulmasını ve bir nüshasının imzalanıp kendisine verilmesini talep etmeli ve verilmemesi halinde ısrarcı olunmalıdır. Bu form birlikte veya duruma göre sadece havayolu yetkilisi tarafından imzalandıktan sonra alınmalıdır. Bu tür bir yazılı belge düzenlenemiyorsa, TSHK 128/3 ve Varşova Konvansiyonu 26/3. madde hükmüne göre, taşıma belgesi ( yük senedi veya bilet) üzerine de yazılarak ihbarda bulunma gereği yerine getirilmiş olur.
Genellikle taşıyıcı havayolunun yetkilisi, hasar veya kayıp veya gecikme ihbarını aldıktan sonra, bu formu verirken durumu şirketlerinin yetkilileri tarafından araştırılacağı ve inceleneceği ve yolcu ile temas kurulacağı bildirilmektedir. Bagajın tamamen kaybı söz konusu olduğunda, bagajın uçağa hiç yüklenmemiş olması veya yanlışlıkla başka bir uçağa yüklenerek başka bir alana gönderilmiş olmasının araştırılıp, kayıp bagajın bulunması halinde bagaj daha sonra yolcuya teslim edilmektedir. Veya bagaj kayıp ise ve bulunamıyorsa, havayolu taşıyıcısı yolcuya başka bir form göndermekte ve kaybolan bagajdaki eşyaların bir listesini ve değerlerini istemektedir. Bu takdirde bagajda kaybolan eşyaların listesi ve değerleri bildirildikten sonra makul bir süre içerisinde, yolcuya tazminat ödemesi genellikle AB ülkelerinde yapılmaktadır.Ülkemizde sık sık duyduğumuz ise genellikle tazminat ödemesinin reddedildiği veya başka savunmalarla tazminden kaçınıldığıdır.
Bagajın kaybolmaması, ancak hasarlı olması halinde ise havaalanında havayolunun yetkilisi ile hasarın veya bagajdan kaybolanların neler olduğunun bir tutanakla (Property Irregularity Report) tespiti gerekir. Havayolu yetkilisi böyle bir tutanağın tanzimini kabul etmez ve reddederse, bagajdaki hasarın (yırtılma, parçalanma vs gibi) ve varsa kayıp eşya beyanının aynı yerde bulunan diğer yolcular, polis memuru, gümrük memurları veya havaalanı çalışanlarının katılımıyla bir tutanakla tespiti ve havayolu yetkilisinin imzadan çekindiğinin (imtina ettiğinin) de tutanağa yazılması ve hazır bulunanlarca imzalanması ve hasarlı bagajın ve eşyaların fotoğraflarının çekilmesi, ileride açılacak olan muhtemel bir tazminat davasının delilleri olacaktır.
Bagaj teslim alınıp gidildikten daha sonra , bagaj açıldığında hasar veya kayıp öğrenilirse bu takdirde en seri vasıtayla , yukarıda belirtilen süreler içinde taşıyıcıya hasar,kayıp veya gecikme ihbarları yazılı olarak yapılmalıdır. Bu ihbarın iadeli taahhütlü posta, APS, faks ( gönderi teyit raporu alınmak şartıyla), postaneden gönderilebilecek elektronik mektupla veya bizzat giderek veya noter vasıtasıyla yapılması gerekir.
Bazen taşıyıcının havaalanındaki ofisine, iniş saatinde kapalı olması nedeniyle, hemen yapılması gereken ihbarların yapılması mümkün olmamaktadır. Bu durumda havayolu taşıyıcısının, alandaki ofisinin kapalı olduğunun alan yetkilileri veya güvenlik görevlileri ile birlikte bir tutanakla tespit edilmesi ve akabinde faks veya PTT vasıtasıyla yukarıda belirtilen iletişim vasıtaları kullanılarak gerekli ihbarın yapılması tavsiye olunur.
Yolcunun taşıyıcıya yaptığı ihbardan sonra, havayolu tarafından yolcu tazminat talebinin değerlendirilmesi için, belgelerini ve tutanakları ibraz edilmeye çağrıldığında, havayoluna verilecek olan belge, bagaj kuponu , bilet, hasar tutanağı ve diğer belgelerin tam bir fotokopisinin alınması ve bir yazı ekinde sunulması ve yazının ikinci nüshasına yazı ve eki belgelerin aslının alındığının yazılarak ve havayolu yetkilisi tarafından imzalanması karşılığında verilmesi tedbirli bir davranış olur. Zira ileride taşıyıcı, ödemede bulunmayı reddederse veya ödememekte direnirse yargı yoluna başvurulduğunda, zararınızı ve iddianızı mahkemeye kanıtlamak için ihtiyacınız olacak olan bu belgelere ulaşamayabilirsiniz.
Yukarıda belirtilen sürelere uyulmaması halinde, taşıyıcının hileli davranması hali hariç olmak üzere, taşıyıcı aleyhine dava açılamayacaktır. (TSHK 128/son, 1999 MK. 31/4) Taşıyıcının hileli davranışlarıyla sürenin geçirildiğini iddia edecek olan yolcunun, bunu kanıtlaması gerekecektir.
[1] Özel Çekme Hakkı’nın Türk Lirası veya yabancı para karşılığı her gün Merkez Bankası tarafından yayınlanmaktadır. 24.08.2011 günü yayınlanan TCMB Döviz Kurları listesine göre 1 ÖÇH= 1.61482 USD ve
1 ÖÇH = 2.8802 TL dır.