HAVAYOLU İLE SEYAHAT EDEN YOLCULARIN HAKLARINA DAİR YÖNETMELİK (SHY-YOLCU) HUKUKEN NE DURUMDA?
Av.Yaşar Öztürk
Bilindiği üzere Avrupa Birliğinin 261/2004 sayılı regülasyonu, havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarını Avrupa Birliği’nde düzenlemektedir. Avrupa Birliğine tam üye adayı olan ülkemizde AB mevzuatına uyumun sağlanması için, AB mevzuatına paralel hukuki düzenlemeler yapılmaktadır. Bu çerçevede olmak üzere Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ve 03.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe koyduğu “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik (SHY-YOLCU)” ile 261/2004 Regülasyonu ile AB düzenlemesi Türkiye’de yürürlüğe girmiş görünüyor.
Bu yönetmelik taslak olarak SHGM web sayfasında sektörün ve kamuoyunun bilgisine sunulduğunda, başlığı “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Talimat” idi. Bu konuda Gökyüzü Haberci’de yayınlanan “SHGM, HAVAYOLU YOLCULARININ HAKLARINA İLİŞKİN AB 261/2004 SAYILI TÜZÜĞE UYGUN DÜZENLEME YAPIYOR” başlıklı yazımda, bu düzenlemenin talimatla yapılamayacağını, zira konunun sadece kanunla yapılabilecek düzenleme mahiyetinde olduğunu vurgulamıştım. Bu görüşümü muhtelif ortamlarda da sunmuştum. SHGM üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu bir sektör toplantısında yaptığım sunumda bu konuyu, bu değerli yöneticinin bilgilerine doğrudan iletmiştim. Herhalde bunlardan ve de benim gibi görüş bildirmiş olan diğer hukukçuların söylemlerinden sonra, talimat yerine yönetmelikle bu hukuki düzenlemeyi ülkemize kazandırmış bulunuyorlar.
AB’nin 261/2004 sayılı Regülasyonunun yolcu haklarına ilişkin bu çağdaş düzenlemesinin Türkiye’mize, ülkemiz insanlarına ve havacılığına da kazandırılması, arada yedi yıllık bir gecikme olmasına rağmen alkışlanacak bir girişim olacaktır. Ancak bu Yönetmeliğin bağlayıcılığı ne kapsamda ve kuvvette olacaktır?
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz hukuku en seri biçimde yaratır, uygular, çağdaş havacılığın hızına ulaşmak için, ulvi amaçlar için hukukun bir çok temel ilkelerini görmez. Biz yaptık oldu derler ve yanlış bir yerlerden geri dönene kadar da olanlar olur.
Kısaca söylemek istediğim şudur ki; SHGM bu düzenlemeyi bir yönetmelikle taşıyıcıları ve yolcuları bağlar biçimde, bazı haklar ve sorumluluklar ihdas eder biçimde yapamaz. SHGM’nin bu yönetmeliği ile havayolu taşıyıcılarına getirilmiş olan, külfetlerin bir kısmı ile tazminat ödeme borcu ve miktarı ancak ve ancak kanunla düzenlenir. Kişiler arasındaki sözleşmesel veya sözleşme dışı ilişkilerin ihlali ve haksız eylemler nedeniyle, kişilerin birbirlerine karşı borç ve alacaklar, mükellefiyetler kanunla düzenlenir ve ihdas edilir. Bu hak ve borçların, taraflarca yerine getirilmemesi veya ihlali halinde, kişiler haklarını talep ve kanıtlayarak alabilmek için yargıya başvururlar. Mahkemelerde bu yasalar çerçevesinde, tarafların birbirlerinden hakkının mevcudiyeti araştırılır ve saptanırsa, kişinin hak ettiği giderim ( bilet ücreti iadesi, masraf ve kayıpların tazmini gibi) mahkemece hüküm altına alınır.
SHY-YOLCU Yönetmeliği ile kişiler arasındaki hak ve borçlara ilişkin olarak, SHGM kanunkoyucu gibi hareket ederek, gecikme ve iptallerde, uçağa kabul edilmeme hallerinde havayolunun yolcuya ödeyeceği tazminatı da belirlemiştir.
Bilindiği üzere bir kanunla yapılan düzenlemelerin, kanunun sınırları dışına çıkılmadan uygulama amaçlı olarak, kanunun düzenlediği hususları belirtmek için kanuna aykırı olmamak koşuluyla tüzük ve yönetmelikler Anayasada belirtilen şekilde çıkarılır. Ne Tüzük, ne Yönetmelik ne de Talimatla bir kanunla düzenlenmemiş yeni hak ve mükellefiyetler ihdas olunamaz. Bu konu münhasıran bir kanunla düzenlenebilir. Yönetmelikle bu düzenlemenin yapılabilmesi için önce bu yönetmeliğin dayandığı kanunda, konuyla ilgili olarak bu tazminatın düzenlenmiş olması ve tazminat miktarının belirlenmesi ve değiştirilmesi konusunda ilgili idareye yetki verilmiş olması gerekir.
Burada SHGM’nün temeldeki hatası, AB Regülasyonunu “Tüzüğü” yanlış algılamasından kaynaklanmaktadır. “AB Konseyinin yürürlüğe koyduğu normlardan Tüzük, bütün üye ülkeler için bağlayıcıdır. Yasa niteliğinde olması sebebiyle üye ülkelerce doğrudan uygulanır”[1] SHGM’müz , AB’nin yasa niteliğindeki hukuki düzenlemesini, yönetmelikle Türkiye Cumhuriyetinde yürürlüğe koymuştur. AB tüzükle yapmıştır, biz de yönetmelik yaparız anlayışıyla hareket edilmektedir. AB’nin tüzüğü(Regulation) yasa kuvvetinde AB üyesi ülkeleri bağlamaktadır.(Avrupa Topluluğu Anlaşması md.249)[2].
AB Tüzüğü (Regulation) ile ulusal mevzuatımızda yer alan “tüzük” farklıdır . Türkiye Cumhuriyeti henüz Avrupa Birliğine tam üye olmadığından, AB Tüzük ve sair mevzuatının Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bağlayıcılığı yoktur. Meğer ki, ülkemiz hukuk sistemine uygun olarak ülkemiz yetkili organlarınca paralel düzenleme Anayasamıza uygun olarak yapılmış olsun.
Bunun ötesinde SHGM bu yönetmelikle kanunlarımızda yer almayan kriterler, haklar, mükellefiyetler yaratmaya çalışmaktadır. Havayoluyla taşıma sözleşmelerinde ilk müracaat edilecek kaynak 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu, bu kanunda hüküm olmaması halinde Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara ve bu antlaşmalarda da hüküm olmadığı takdirde Türk Ticaret Kanunudur.
AB’nin 261/2004 sayılı Regülasyonunun T.C. mevzuatına adaptasyonunun, bir idari tasarrufla değil, kanun ile yapılması gerekmektedir. Zira bu yeni hak ve mükellefiyetler, yürürlükteki yasalarımızı da etkileyecektir. Kanundaki bir değişikliğin yapılması veya kanunda yer alan hak ve mükellefiyetlere yeni hak ve mükellefiyetlerin eklenmesi ancak yine bir kanun ile olabilecektir. Kanunla yapılması gereken düzenlemeyi yapan bir düzenleyici idari işlem olan yönetmeliğin bu hükümleri hukuken yok hükmündedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder