HAVA SEVK FİŞİ (AIR WAYBILL) VE KARGO MAKBUZUNUN İÇERİĞİ
Av. Yaşar Öztürk
1999 Montreal Konvansiyonunun (1999 MK) 4ncü maddesinde, havayolu ile kargo taşınmasına ilişkin olarak bir air waybill (hava sevk fişi) verileceği düzenlenmiştir. Konvansiyonun 4.maddesinin 2.fıkrasında, yapılacak taşımanın kaydını içeren farklı bir yöntem, air waybill (hava sevk fişi) verilmesi yerine geçebileceği ve böyle farklı bir yöntem kullanılıyorsa, taşınacak kargoyu gönderenin talep etmesi halinde, taşıyıcının kargoyu gönderene, gönderilen kargonun tanımlanmasına ve bu vasıtaların içerdiği kayıtlara dahil bilgilere ulaşılmasına imkan veren bir kargo makbuzu vermesi gerektiği ifade edilmektedir. Konvansiyonda yer alan, her türlü sair yöntemlerle” ifadesiyle, halihazırda bilinen bilgi kayıt yöntemleri ve gelecekte olabilecek teknik gelişmelerin de kullanılabilmesinin önü açılmıştır. Tek gerekli olan ise, yapılacak taşıma ile ilgili bilgileri ve 5.maddede bulunması gerekli görülen minimum bilgileri içermesidir.
1999 MK’nun 5.maddesinde;
“Hava sevk fişi ya da kargo makbuzu aşağıdakileri içerecektir;
(a) Kalkış ve varış yerlerinin gösterilmesi,
(b) Eğer kalkış ve varış yerleri bir tek Akit Devletin sınırları dahilinde ise, bir ya da daha fazla anlaşmalı duruş yeri başka bir Devletin sınırları dahilinde olduğunda, bu tür durulacak yerlerden en az birinin belirtilmesi, ve
(c) Gönderinin ağırlığının belirtilmesi.
Denilmek suretiyle, air waybill’de (hava sevk fişinde) veya kargo makbuzunda bulunması gereken en az bilgiler düzenlenmiştir. Varşova Konvansiyonunun 8.maddesinde air waybill’de bulunması gereken bilgi ve özellikler olarak sıralanmış olan 12 adet bilgi kalabalığı böylece giderilmiştir. Varşova Konvansiyonunun 8. maddesinde yer alan, taşımanın Varşova Konvansiyonu hükümlerine tabi olacağı bilgisinin de air waybill’de yazılı olması şartı 1999 MK’da yer bulamamıştır.
A . Kalkış ve varış yerleri :
1999 MK’nun İngilizce aslında “places of departure and destination” olarak yer alan ibaredeki place of departure yanlış tercüme edilmiştir. Kalkış , departure kelimesinin karşılığı değildir. Kalkış için İngilizcede kullanılan take off kelimesi konvansiyonun 5.maddesinde kullanılmamıştır. Eğer bu ibareyi kalkış yeri olarak kabul edersek, o zaman konvansiyonda amaçlanan kapsam daraltılmış olur. Kalkış yeri sadece havaalanı olabilecekken, hareket yeri (place of departure) havaalanı dışında bir yer de olabilir. Örneğin kargonun bulunduğu taşıyıcı deposu, havaalanı dışında olabilir ve depodan havaalanına kara taşıma aracı ile kargo taşındığında, kara taşıma aracına yüklemenin yapıldığı yer, place of departure – hareket yeri olabilecektir.
5.maddeye göre hava sevk fişi veya kargo makbuzunda yer alması gereken kalkış yerini hareket yeri olarak kabul ederek, hava taşıma sözleşmesine uygun olarak kargonun hava aracına yüklendiği havaalanı veya hava ile taşıma yerine kullanılan yer taşıma aracına yüklendiği yerdir diyebiliriz. Deniz hava aracıyla yapılacak ve liman veya iskeleden yüklemenin yapıldığı yer de aynı şekilde, kalkış yeri (hareket yeri) olarak kabul edilmelidir.
Aynı şekilde varış yeri de, hava taşıma sözleşmesine uygun olarak kargonun havaaracından boşaltıldığı havaalanı veya yer taşıması sözkonusu ise kara taşıma aracından boşaltıldığı yerdir. Hareket ve varış yerleri bilgilerinin hava sevk fişi veya kargo makbuzu içeriğinde yer almasından, kargo taşımasının taraflarının yapacakları uygulamaları kayıt altına almaktan ziyade, Konvansiyonun 1.maddesine göre taşımanın uluslararası olup olmadığı ve hareket yerleriyle varış yerlerinin Konvansiyona taraf Devlet sınırları içinde olup olmadığını belirleyebilmek amaçlanmıştır.[1]
B . Durulacak yerler hakkında bilgi:
1999 MK’nun 5 (b) maddesinde, kalkış (hareket) ve varış yerleri bir tek Akit Devletin sınırları dahilinde ise, bir ya da daha fazla anlaşmalı duruş yeri başka bir Devletin sınırları dahilinde olduğu takdirde, bu tür durulacak yerlerden en az birinin hava sevk fişi veya kargo makbuzunda bilgi olarak bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Bu koşulun da bu maddeye koyulmasındaki amaç, yukarıda belirttiğimiz üzere, kargo taşımasının taraflarının yapacakları uygulamaları kayıt altına almaktan ziyade, Konvansiyonun 1.maddesine göre taşımanın uluslararası olup olmadığı ve hareket yerleriyle varış yerlerinin Konvansiyona taraf Devlet sınırları içinde olup olmadığını saptayabilmektir.
Durulacak yerin belirtilmesi, hareket ve varış yerlerinin tek bir Akit Devletin sınırları içinde olması, fakat uçuş sırasında başka bir Devlet sınırları içinde durulacak yer kararlaştırılması halinde gereklidir. Aslında bir iç hat taşıması sözkonusu iken, taşıma uluslar arası nitelik kazanabilmekte ve 1999 MK uygulanabilir hale gelmektedir. Örneğin Madrid-Teneriffe uçuşu sırasında Lizbon’da bir stopover (durma) planlanmışsa, bu uçuş ve bu uçuşla yapılan kargo taşıması Montreal Konvansiyonu 1(2). madde uyarınca uluslararası nitelik kazanmakta ve MK uygulama kapsamına girmektedir. Burada belirtmeliyiz ki, planlanmamış bir duruş (stopover) iç hat uçuşuna uluslararası uçuş niteliği kazandırmayacaktır. Madrid-Teneriffe uçuşu sırasında, elverişsiz hava şartları, güvenlik veya başka bir zorunlu nedenle Lizbon’a inilmiş olması, uçuşu uluslararası uçuş yapmayacaktır.
Durulacak yerlerin, birden çok devletin sınırları içinde yapılacak olması halinde, her bir yerin hava sevk fişinde veya kargo makbuzunda ayrı ayrı gösterilmesine gerek yoktur. 5(b) maddenin son cümlesi “bu tür durulacak yerlerden en az birinin belirtilmesi..” demektedir. Bu yerlerden sadece bir tanesinin belirtilmiş olması 5(b) maddsinin gereğini yerine getirecektir.
Uygulamada hava sevk fişi veya kargo makbuzunda, durulacak yerin belirtilmesinin başka bir önemli yönü vardır. Taşıma sözleşmesinin gönderen tarafı, taşımanın bir iç hat taşıması yapılacağını düşünerek sözleşmeyi yapmış olabilir, ama sevk fişinde başka bir devletin sınırları içinde yapılacak duraklamayı görünce, taşınacak kargosunun bu duraklamanın yapıldığı devlet makamları tarafından müsadere edilebileceğini veya o devlet ülkesinde kargosunun haczedilip alıkonacağını düşünerek, taşımadan cayabilir. Bu ihtimaller olmayacak şeyler değildir. Tatbikatta rastlanmaktadır.
C . Gönderinin (kargonun) ağırlığı hakkında bilgi:
Taşınacak kargonun ağırlık bilgisi Varşova Konvansiyonun’da da yer almaktaydı. Lahey Protokolü ile değiştirilmiş ve Türkiye için geçerli olan Varşova Konvansiyonun’dan çıkarılmıştı. 1999 MK ile bu bilginin hava sevk fişi veya kargo makbuzunda bulunması gerekli kılınmakla çok isabetli ve mantıklı bir iş yapılmıştır. Zira kargoya verilebilecek hasar ve kayıplardan dolayı taşıyıcının sorumluluğu kargonun ağırlığına göre hesaplanacaktır.[1999 MK md.22(3 ve 4)] Bundan başka taşıyıcı, kargonun hava aracına yüklenmesi sırasında, kargonun ağırlığını özellikle yükleme , ağırlık ve denge hesaplamaları yönünden de değerlendirecektir.
Hava sevk fişine veya kargo makbuzuna yazılacak olan kargo ağırlığı, ambalaj dahil olarak toplam ağırlıktır. Ambalaj içindeki her bir maddenin ayrı ayrı ağırlıklarını yazmaya gerek yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder